Venedik, Kuzey İtalya'nın doğusunda, Adriyatik Denizi kıyısında yer alan, İtalya'ya bağlı bir ada şehridir. Karaya, 4 km uzunluğundaki kara ve demiryolu köprüsüyle bağlanır. Yaklaşık 118 adacık üzerine kurulu olan şehirde, adacıkları birbirinden ayıran 170 kanal ve birbirine bağlayan 400 köprü bulunur. Venedik, Avrupa'da kara taşıtlarına izin verilmeyen tek büyük kenttir.



“Kanallar Şehri”, “Maskeler Şehri”, “Sular Şehri”, “Köprüler Şehri” ve “Batan Şehir” gibi farklı isimlerle anılan Venedik'te, keşfedilecek birçok yer ve yapılacak pek çok aktivite bulunmaktadır. San Marco Meydanı’nı (Piazza San Marco) gezmek, Çan Kulesi’nden (Campanile di San Marco) Venedik manzarasını izleyip fotoğraflamak, Büyük Kanal’da (Grand Canal) gezinti yapmak, Rialto Köprüsü’nü görmek, gondol turuna çıkmak ve hatıra olarak bir Venedik maskesi almak, burada yapılacak en önemli aktiviteler arasındadır.



San Marco Meydanı (Piazza San Marco) tüm sokakların, kanalların en sonunda ulaştığı noktada yer alan Venedik’in dünyaca ünlü ana meydanıdır. Bizans mimarisinden esinlenerek 13. yüzyılda tamamlanmış San Marco Bazilikası (Basilica di San Marco), Dükler Sarayı (Palazzo Ducale), Saat Kulesi (Torre dell'Orologio) ve Çan Kulesi (Campanile di San Marco) meydanın önemli yapılarındandır. Meydan tarihi dokuya sahip yapılar, oturup soluklanabileceğiniz kafeler ve birbirinden güzel hediyelik eşyalar satın alabileceğiniz mağazalarla doludur. Venedik’e gittiğinizde dönüp dolaşıp uğrayacağınız, Venedik’in kalbi durumunda bir yerdir.



Yaklaşık 5 metre derinliğe sahip olan Büyük Kanal, 4 km uzunluğunda olup ters “S” harfine benzeyen kıvrımlarıyla tüm Venedik’i bir uçtan diğerine geçer. Tamamen deniz yollarıyla ulaşımın sağlandığı Venedik’te, bu kanal ana yol olarak kabul edilir ve birçok önemli yapı da bu kanal boyunca yer alır. Büyük Kanal’ın iki yakasını birbirine bağlayan dört büyük köprü bulunmaktadır. Bu köprüler arasında en ünlüsü ise Rialto Köprüsü’dür (Ponte di Rialto). 1591 yılında inşa edilen bu köprü, 1524 yılında çöken orijinal ahşap köprünün modernize edilmiş hâlidir. Köprü üzerinde hediyelik eşya satan birçok dükkân bulunmaktadır.
Büyük Kanal üzerinde ihtişamla yükselen Salute Bazilikası’da görülecek önemli yerlerden birisidir. 1600’lü yılların ortalarında ortaya çıkan veba nedeniyle halkın önemli bir bölümünün öldüğü dönemde yapılan bu kilise Meryem Ana’ya ithaf edilmiş. Gerek mimarisi gerekse de içerisinde bulunan sanat eserleri ile önemli bir yer.



Venedik şehri her zaman gondollarıyla anılmıştır. Şehrin geneline yayılmış olan 400 civarında gondol bulunmaktadır. Eskiden şehrin tek ulaşım aracı olan gondollar günümüzde turistik bir etkinliğe dönüşmüş ve ziyaretçilerin kanal gezilerinde tercih edilir olmuş.Çizgili kıyafetli şapkalı gondolcular ve müzisyenler eşliğinde yapılacak keyifli bir kanal gezisi , Venedik’in ara sokaklarını bir de kanallar üzerinde keşfetmenizi sağlayacaktır.



Onuncu yüzyıl başlarından itibaren cam işçiliği konusunda adını duyurmuş olan Murano Adası, eski dönemlerde sarayların ve aristokratların evlerini süsleyen cam işlemelerin yapıldığı yermiş. Günümüzde hala ayakta kalan cam fabrikalarını gezebilir, cam üfleme şovlarını seyredebilir, atölyelere katılıp kendi cam işlemenizi yapabilirsiniz. Ayrıca birbirinden güzel cam hediyelik eşyalarından satın alabilirsiniz.
Venedik Maske Festivali
“Yüzlerimizi maskelerin ardına saklarız, sanki gerçekten gizleyebilecekmişiz gibi…”

Kentteki her meydan, her sokak, maskelerin ardında, adeta bir tiyatro sahnesi. Sanki zaman tüneline girmişsiniz de tarihin farklı sayfalarında seyahat ediyor gibi hissediyorsunuz kendinizi. Kâh 13.yüzyılda sarayın balosuna davetliler geçer yanı başınızdan, kâh masallara konu olan prenses tatlı tatlı gülümser size ve bir bakarsınız aniden uzaylılar sarar etrafınızı.Tarihin sayfalarındaki bu sürprizlerle dolu gezintide konuşma yoktur, tek iletişiminiz maskeler ardındaki gizemli gözler ve bakışlardır. Günün her saatinde şehirde maskeli ve kostümlü insanlar dolaşır. Özellikle sabahın ilk ışıkları şehri aydınlatmaya başladığında etrafta dolaşan maskeli insanlar görmek heyecan verici bir filmdeymişsiniz hissi uyandırır. Ve maskelerin ardına gizlenen hayatlar,bir süreliğine de olsa unutturur yaşamın hüzünlerini..Festivale katılanlar,çoğu kez taktıkları maskeler ve giydikleri kostümlerle, büründükleri kişiliklerine kaptırırlar kendilerini.Bazen el hareketleri ile,bazen vucüt dilleri ile bazen de size poz verirken belli ederler bu ruh hallerini..



Karnaval 2 Şubat’ta başlar ve günahların affedilidiği gün olan Af Salısı’nda sona erer. Ayrıca Santo Stefano Günü’nde (26 Aralık), Asensiyon’da (İsa’nın göğe yükseldiği gün) ve 5 Ekim’den Noel’in başlangıcına kadar olan dönemde de maskeler Venedik’teki halk eğlencelerinin baş tacıdır.
1268′den itibaren kutlanan Venedik Karnavalı’nın temeli aslında Pagan kültüründe baharı karşılamaya dayanıyor. Zaman içerisinde yasaklanan karnaval, 1979′dan beri her yıl kutlanıyor. İlk kutlanmaya başlandığı zaman sosyal sınıf ayrımlarını ortadan kaldırmak için kullanılan maskeler, şimdi Venedik Karnavalı’nın vazgeçilmezi haline gelmiş durumdadır.


Başlangıcı 13. Yüzyıla dek uzanan Venedik Karnavalı’nın neden ve nasıl başladığına dair çok fazla rivayet bulunmakta. Bunlardan en bilineni ve doğruluğuna en çok inanılanı, 1162 yılında Venedik’in kazandığı bir zafer sonucu halkın şimdiki San Marco Meydanı’nda dans etmeye başlaması ve bu ritüelin gelenekselleşmesi. 1979 yılından beri devlet eliyle resmi bir festival olarak kutlanan bu karnaval, her yıl Şubat ayında gerçekleştiriliyor.:




Karnavalın en önemli özelliği olan maskeler, eski zamanlardaki aşırı sosyal sınıf ayrımcılığına bir tepki olarak ortaya çıkmış ve herkesin eşit olduğunu vurgulamak amacıyla kullanılmıştır. Ayrıca, bu maskeler sayesinde karnaval ruhunun temelini oluşturan kurallara karşı durma ve özgürlük düşüncesi daha kolay anlaşılmaktadır. Karnavalda kullanılan maskeler, her yıl festival komitesi tarafından belirlenen temalara göre hazırlanır ve festival süresince kentin hemen her yerinde bu temalara uygun eğlenceler ve etkinlikler düzenlenir.




Maske takmanın zorunlu olmadığı karnavalda, Venedik halkının özellikle maske takmaya özen gösterdiğini söyleyebiliriz. Bunun nedeni, maskelerin toplumsal sınıf farklılıklarını ortadan kaldırdığına inanılmasıdır. Zaten büyüleyici bir şehir olan Venedik, on binlerce insanın rengârenk maskelerle sokaklara çıkmasıyla eşsiz manzaralar sunar ve bu da milyonlarca fotoğrafın çekilmesine neden olur.


Maskeler her zaman Venedik karnavalının merkezinde olmuştur. Eskiden yapımında fonksiyonelliğin ön planda tutulduğu maskelerde günümüzde farklı tasarımlar daha çok tercih edilmektedir.
Maske Çeşitleri
BAUTA, bütün yüzü kaplayan ve ağız için dahi boşluk bırakılmayan maskelerdir. Eskiden suçlular, yüzünde yara izleri olan hastalar ve toplumda gizlenmek isteyenler Bauta takarlarmış. Bautaların yüzün sadece alından buruna olan kısmını kapatacak şekilde yapılanları da vardır ama bu maskeler kimlikleri yeterince gizleyemediği için eskiden çok tercih edilmezmiş, günümüzde ise daha rahat nefes alınması ve yemek yenilebilmesi adına bu tür Bautalar daha çok tercih edilir. Karnavalda en çok görebileceğiniz maskeler Bautalardır.
MORETTA, oval şekilli, siyah kadifeyle kaplı maskelerdir. İlk olarak Fransa’da kullanılmaya başlanan Morettalar, hızla Venedik’e yayılmıştır. Morettalar genellikle bir tülle süslenir ve kadınlar tarafından daha çok tercih edilir. Bu maskeler dudakların biraz üzerine kadar bütün yüzü kaplar.
LARVA, balmumu ve kumaş kullanılarak yapıldığı için diğer maskelere göre çok daha hafiftir, şekli ise maskeyi çıkarmadan yemek yemeye, bir şeyler içmeye elverişlidir. Uzun süre takılabildiği için en çok tercih edilen maskelerden biridir. Larvalar genellikle beyaz olur ve üzerinde farklı süslemeler olur. Volto olarak da bilenen Larvalar Venedik denilince akla gelen ilk maskelerdendir. Bu maskeler genellikle bir pelerin ve tricorn denilen bir şapkayla tamamlanır. Daha basit bir maske tercih edenler rengârenk tüylerle süslenmiş ve sadece gözleri kapatan kedi maskeleri takarlar.


Karnavalın en çok önemsenen tarafı ise son gününde uluslararası bir tasarım jürisi tarafından en iyi maskenin seçilmesi. Bu prestijli ödülü alabilmek için en güzel maskeyi yapmayı amaçlayan tasarımcıların tüm yıl boyunca çalıştığını söylemek mümkün.


Fotoğraflarla Maske Festivali




Yorumlar